HALİDİ AŞİRETİ HALİDİLER

Kürt Aşiretleri  arasında Hz. Halid Bin Velid soyundan geldikleri belirtilen birçok aile ve kabile bulunmaktadır. Bunlardan en önemli aşiret tarihte Aziziye beyleri olarak bilinen Bedirhanilerdir. İkincisi ise Cizre beyleri, üçüncüsü Gurguli aşireti ve beyleridir. Bunun haricinde dağınık şekilde tüm Anadolu’ya dağılmış Halit Bin Velid soyundan olduklarını söyleyen onlarca aile mevcuttur.

bu topluluklar ile Hazreti Halit Bin velitin bağlantısını Ünlü Fransız Siyasal 
Bilimci ve Doğu Dilleri Uzmanı Mr Roger lescot "textes Kurdes" isimli eserinde 
Şöyle anlatıyor;

Hicri 5 ve 6 yüz yıllara damgasını vuran Emeviler Kuzey Iraktaki kürt 
aşiretleri arasında bir çok yandaş toplamışlardır, Bu toplumlarla ilk Halife 
hanedanı arasında akrabalık yakın ilişkiler olduğu 
düşünülmektedir,(Kaynak;Mervan halifesi Kürt Kölesinin oğluydu"Bkz, 
El,Mak,Kurdes") Bu hanedan yıkıldıktan sonra temsilcilerin büyük bir kısmı 
Kürdistan dağlarına sığınarak yerleştiler, Ceziret bin ömer, Erdelan,Gurgil ve 
finek emirlerinin atası(Not Bu noktaya dikkat edelim; Şemskanlılar bu günkü 
yaşadıkları bölgelere gelmeden önce ömeriye ceziresi, fınek yani fınık 
bölgesinde yaşıyorlardı hatta oralarda şu anda Şems dedemizin oğlu nemet'in 
torunlarından yaşayanlar var)  o dönemde fınık kalesinin komutanı Abbas Han 
idi(1389-1426) Abbas Xan'ın şemskanlımı yoksa Aynı kökten olan Şıkakilimi olduğu 
hususunda net bir bilgi yoktur, Roger Lescot'a göre bu beyliklerde yaşayanlar 
Hazreti Muhammedin halifelerinden Halit Bin velit'in torunlarıdır, Emevilerin 
bir kısmı 1018 ve 1162 yılları arasında ihtiraslarına yenilerek savaş ve 
cengaverliği unutup, kendilerini Şeyh adinin tasavvufi ilimlerine adayarak 
yezidiliği benimsemeye başlamış ve yaymaya ön ayak olmuşlardır, Arap olduğu 
düşünülen Halife Halit bin velit aslında Cebel-sincar ile Hakkaride de yaşamış 
olan Cezire (Cizira Botan) Emirlerinden olup Kürt kökenlidir ve bu halkların 
Halit bin velitin soyundan oldukları  bütün tarih kaynaklarında mevcuttur. 
Ancak bazı kaynaklarda da çelişkiler bilgiler kafa karıştırmaktaır. Örneğin 1945 
yılında Kahirede basılan Kürt hanedanlıkları ve beylikleri isimli kitabın 364. 
sayfasında  Halit bin velitin kürt veya arap olduğundan bahsetmez fakat 
Hz.Halitin Suriyenin Humus kentinde vefat ettiğini  Süleyman Bin Halid'in de 
Sıffin Savaşında öldürüldüğü kaydetmektedir. Başka bir yorumda da Eset Ül 
Gabe'nin yazarı şöyle diyor ; Halid'in Soyundan kimse kalmamıştır. Hepsi Vebadan 
ölmüştür. Bu yüzden Halid'in Medinedeki mülklerinin mirası Eyüb Bin Seleme'ye 
kaldmıştır diye  yazmaktadır.

Nihayet ül İrb'in yazarı Halid'in soyundan geldiğini kim iddia ederse Yalan 
söylemiş olduğunu yazmaktadır. Yazar sonra diyor ki "bazı Cezire aşiretleri eski 
Xaldi veya Haldi (Urartu'ların soyundan olanlar) halkından gelen kürtler Halid 
Bin Velid gibi kahramanları yücelttikleri ve örnek aldıkları ayrıca islamiyete 
şiddetle sadık oldukları için Cezire beylerinin Halid Bin Velid soyundandan 
geldiklerine inanmışlardır. Esasında onların Halid Bin Velid'in soyundan 
olmadıkları bir çok güvenilir kaynakta belirtilmiştir gibi ifadeler 
kullanmaktadır

Bu bilginin doğruluğu oldukça  tartışmalıdır, çünkü o dönem gelen veba 
hastalığı sadece halit bin Velitin soyunamı garezi vardı, neden başka kimseyi 
tarihten silmedi, Hatta Botan mirlerinden bir çoğunun hz Halitin oğlu süleyman 
Bın Halitin  soyundan olduğu şerefname kitabında mevcuttur. Bunun gibi  bir çok 
azizan  aşiret kolları hala yaşamlarını sürdürmektedirler.

 Bilindiği üzere Halid Bin Velid Allah’ın Resulu Muhammed Ahmet Mustafa (S:A:V) döneminde bir sahabi ve askeri kumandan idi. Allah’ın Resulu döneminde Müslüman olduktan sonra bütün savaşlara bilfiil katıldı. Arapların Cezire diye isimlendirdiği Mezopotamya, Doğu Anadolu ve Azerbaycan ile İran’ın fetihlerinde ya bizzat kumandan veya asker olarak her zaman Velidoğlu Halid var idi. Yıllarca savaş ve cihad işi ile uğraşan Halid’in evlenip çocuk sahibi olması gayet güçtü. Bu nedenle Halid’in çocuklarının kimler olduğu hakkında çok karmaşık bir malumat bulmaktayız. Ancak memleketimizde,  yüzlerce aile ve aşiret kendilerinin bu zatın soyundan olduğunu kabul etmektedirler. bütün bu ailelerin bir yalan veya yanlış bilgi üzerinde birleştiklerini kabul etmek haksızlık olur sanırım. Amma tarihçiler Halid (R.A) üzerinde iki kısma ayrılırlar. Birinci kısmı Halit Bin Velid’in çocukları yoktu. Zira kendisi sağ iken hepsi vefat etmişti. Onlardanda herhangi bir torunu olmadı. İddiasında bulunurlar. Buların başını çeken tarihçi ise El İsabe isimli eserin sahibi İbni Hacer El Askalani’dir. Bu zat kitabında Halit Bin Velid’i anlatırken şöyle demektedir. ‘’Halit Şam toprağında Humus’ta vefat etti… Zübeyrin oğlu Ebubekir dedi ki: Halid’in ölümüyle beraber nesli de kesildi. Kendisinden sonra malına mirasçı olarak hiç kimse kalmadı. Medine’de Seleme’nin oğlu Eyyüb kendisine mirasçı olarak kabul edildi. Cezerinin bu bilgilerine dayanarak birçok kişi Halid bin velid’in ölümünden sonra neslinin sona erdiğini kabul ederek, Halid’in neslindeniz diyen kişi ve aşiretlere başka babalar bulmaya çalışsınlar demektedirler. Hatta bu işi daha da ilerleterek tarihte Doğu Anadolu’da “Haldi” diye bir kavmin yaşadığını ve Halidililerin bu kavimden olduklarını, fakat Müslüman olunca kendilerine bir nesep bulduklarını, isim benzerliğinden yola çıkarak kendilerini Halit Bin Velid’in soyundan olduklarını söylemişlerdir, diye iddia ederler. Fakat İbni Asakir kitabında Halid Bin Velid’in Abdurrahman isminde bir oğlunun bulunduğunu ve Halid’ in neslinin bu zattan türediğini söylemektedir.  İbni Asakir şöyle demektedir.’’ Halid Bin Velid’in oğlu Abdurrahman peygamberimizi gördü. Ve yermuk savaşına babası Halid’le beraber katıldı. Annesi Esma Binti Esed Bin mudrik idi. Yermuk savaşından sonra babası Halid’le Humus şehrinde kaldı. Aynen babası gibi kahraman ve korkusuz biri idi. Siffin Savaşı’nda Hz Muaviye’nin (R.A) bayrağını o taşıyordu. Muaviye onu Anadolu içlerine sefere gönderir, bazen kendisi de beraber giderdi. İbni Veheb Übeyd bin Yu’la’nın dilinden o da babası Eyyüp’ten aktararak, Eyüp dedi ki: Halid’in oğlu Abdurrahman ile Anadolu içlerine bir gazveye çıkmıştık. Dört Bizans esir yakaladık. Abdurrahman mızrak saplamak sureti ile dördünü de öldürmek istedi. O sırada kendisine dönerek dedim ki Allahın resulü bizi bir tavuk olsa bile bu şekil de mızrak saplamak suretiyle öldürmekten men etti. Bunu duyan Abdurrahman bunların boyunlarını vurdu. Yine yukarıda bahsi geçen tarihçi Cizreli tarihçi İbni Esir der ki : ‘’ Halife. Ebu Übeyid, Yakup Bin Süfyan ve daha birçoğu rivayet ettiler, Halidin oğlu Abdurrahman Hicri 64 yılında Humus’ta Nasranî İbni Asal tarafından zehir içirilerek öldürüldü. Abdurrahmanı Şam milleti sever ve sayardı. Onların yanında çok kıymetli idi. Tıpkı babası kadar kadr’u kıymete sahip olmuştu. Muaviye bu durumdan korkmaya başladı. Bunun üzerine Nasranî İbni Asal’a Abdurrahman’ı öldürmesi emri verdi. İbni Asal da Abdurrahman’a zehir içirerek öldürdü

Yine İbni Esir’e göre Abdurrahman’ın oğlu Halid bir gün Urve ibni Zubeyr’in yanında oturmuştu. Urve, Halid’e dönerek; “Babanı öldüren İbni Asal’ı ne yaptın?” diye sordu. Halit Bunu duyunca canı sıkıldı. Doğruca Humus a geldi. İbni Asal’ı bularak öldürdü. Sonra cenazesini alarak Muvaviye’nin yanına gitti. Muaviye onu yakalayıp bir gün süre ile habsetti. Fakat daha sonra İbni Asal’ın mirasçılarına kan bedelini ödeyerek Halid’i serbest bıraktı. Halid tekrar Medine’ye döndü. Yine Urve’nin yanına gitti. Urve tekrar, “Ne yaptın İbni Asal’ı?” dedi. Halid, onu öldürdüğünü söyledi ve Urve’ye döndü. “Sen Cermuz‘u ne yaptın onu söyle?” Cermuz, Urve’nin babası Zübeyr’i öldürmüştü. Urve bu soru karşısında susarak sesini çıkaramadı. İbni Esir’in kalabalık bir topluluktan aktardığı bu ve benzeri bilgilerden Halid isminde Halid Bin Velid’in bir torununda olduğunu öğrenmekteyiz. Yani; Halid Bin Abdurrahman Bin Halid Bin Velid Bin Muğire Bin Abdullah Bin Amr Bin Mahzum’i Kureyşi. İşte Halid Bin Velid’in soyu bu zattan ve diğer kardeşleri Muhacir ile Velid’den devam etmiştir. 

Muhacir, Abdurrahman’ın ana baba bir kardeşidir. Sıffin Savaşı’nda Hz Ali (R.A)’yı desteklemiş ve aynı savaşta şehit olmuştur. (Bakınız. İbni Hazm, Camharatu Ansabi Arab)

Velid Hz. Halid’in üçüncü oğludur. Bu zatın henüz sağken evlatlarının kırkı geçtiği söylenir. Günümüzde İslam âleminin birçok yerinde bu zatların evlatlarına rastlamaktayız. Halidi ailesine mensup tarihten günümüze yüzlerce ulema, müderris, şeyh ve emirlik yapmış insan bilinmektedir. Üstelik Araplar gibi neseb ve soy kütüğüne önem veren, yüzlerce yıldır bu geleneği devam ettiren bir kavmin içinde yaşayan ve kendilerini Halid Bin Velid’in soyundan kabul eden bu kişilere herkes hürmet göstermiştir. Dolayısıyla Halid Bin Velid’in neslinin tükendiği ile ilgili El İsabe isimli eserde geçen rivayet sahih ve doğru değildir. Halid Bin Velid’in neslinden gelip İslam âleminde meşhur olmuş bazı zevat şunlardır.

1- Abdulvehhab Bin Humeydan Bin Turki. Hicri 13. asır âlim yazarlarından biridir. Soy kütüğü şöyledir. Abdulvehab, Muhammed, Humeyd, Turki, Hümeyd, Turki, Ali, Mani, Negamiş, Halidi Nuseba Anazi Beldesinde otururdu. Neslinden büyük bir kabile peyda oldu. Büyük bir âlimdi.

            2- Şeyh İclan Bin Mâni’i Bin Suleym El Haydari: Hicri 12. asır âlimlerindendir.

            3– Muhammed Bin Abdullah Bin Muhammed Bin Mânii Bin Halid Bin Abdurrahman bin Halid Bin Velid. Necd bölgesi emiri  (komutan vali)

          4 – Muhammed Bin Abdurrahman Bin Halid Bin Velid. Halidilerin nesli en çok olan zatıdır, Abdurrahman’ın oğludur.

            5-  Muhammed Bin Abdulmelik El Halidi, devrinin meşhur âlimlerindendir. Ömür boyunca müderrislik yapmış Akra’da vefat etmiştir.

            6- Musafir Bin İbrahim Bin Muhammed Bin İbrahim Bin Muhammed Bin Hasan Bin Muahammed Bin Ahmet Bin Abdullah Bin Muhammed Bin Munii Bin Halid Bin Abdurrahman Bin Halid Bin Velid Bin Muğire. Şafii meshebi ulemalarındandır. Buhari Müsned gibi kitapların tümünü ezbere bilirdi.

            7- Yasin Halidi, Kudüs meliklerindendir. Bu aile 1863’ten 1913’e kadar Kudüs’te meliklik yapmışlardır. Toplam beylik yapanların sayısı 13’tür.

            8- Mehmet Zahid Koktu İstanbul’da meşhur Nakşibendî Şeyhidir. Halid Bin Veldin soyundandır. (Allah sırrını kutlu etsin) Abbas Azavi Halidilerin Irak’ta çok geniş bir aile olduklarını söyler. Sebuki, Abdulgafur, Semani, Bukai, gibi Ortaçağ yazarların tümü Halid Bin Velid’in evlatlarından bahseder ve soyunun devam ettiğini kabul ederler.

 kaynak:ruhavi

 UYARI: Bu sitedeki bütün materyallerin her hakkı saklıdır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz ve kopyalamak suretiyle elektronik ortamda kullanılamaz ve kitaplaştırılamaz. Not:Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan www.semskiasireti.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz...

 


Yorumlar

erhan - 23/01/2013 - 22:35
S/A öncelikle şimdi üstadım ğalıt.bin.velid in tüekiyede soyu çoktur ama aile aile dağılmışlardır bitlis muş genelinde halidiler var olmakdadır anlamadığım bir şey halidiler neden bir araya gelmiyorlar neden bir birlerine uzaklar sadece kendi aielerinde tanınmaktalar bizde halidiyiz muşlu hacı nusa beyde halidiydi ve ailesi yiğenleri muş bitlis manisa ve ismini sayamadığım şehirlerdedirler dünyada halidileri toplasanız ki bizler halidiyiz diyenler 200 bini buluyor şimdi bu rakam müthiş ama bir soy okadar üreyebilirmi akıllara hemen bu geliyor erzurum ğınısdada halidiler var denmekte şimdi halidilerden kız alan ve üreyenlerde bizde halidiyiz diyorlar bence büyüklerden biri öncülük yapsınlar kidir halidi kimlerdir akrabalarını araştırsınlar oturdukları yerde halidiyim demeleri bence olmuyor şimdi bazı halidilerde secere bulunmamaktadır bunlarda kendilerine halidiyiz demektedirler ben siiirte de halid bin velid soyundan olanları duydum nekadar gerçektir bilemem belki yanlış konustum özür dilerim şimdiden ama dediklerimde yabana atılmıcak şeylerdendir tabiki halid.bin.velid in soyundan gelmek şereftir rabbim o şerefe nail eylesin saygılarımla
Esat Güleryüz - 13/10/2012 - 10:39
Çok istifade ettim. Teşekkürler.
muzafer halidi 16/04/2012 - 11:17
ben bitlis adilcevaz ilçesinde halidi ailesi olarak yaşıyoruz bizler hz halid bin velittin oğlu hz süleymanın soyun dan bize yakın akraba varsa tanışalım cep 05362557814
sefa - 11/03/2012 - 14:35
güzel bir çalışma hz. halid soyundan geldiğini söyleyen ailelerin bilgisi var mı sizde acaba

2 yorum:

  1. aşiretlerin tarihçesi MİLLATAN ÖNCE 3 .bin yılına kadar dayanırki erken tunç çağında doğu güneydoğuda aşiret varlığı arkeolojik verilerde bulunmaktadır. mevcut aşiret isimlerinin ortaya çıkışı yakın zamanlı olma ihtimali düşüktür. islam komutanı hz halit adında bir aşiret oluşması yayılması bu sayıdaki niteliğe kavuşması pek olasılık dahilinde değildir. esasından dil filolojik olarak HALİDİLER. urartu öncesi kurdistan coğrafyasında mevcut olan TANRI HALDİ inanışından gelen bir kavim aşiret beylik ismi olma ihtimali daha yüksektir. islam dönemi ile beraber olasılıkla egemen meşru din kahramanı ile kendilerini özdeştirmiş olmaları belki bazı ayrıcalıklar için olmuş olabilir. kısacası HALİDİ ismi en erken formu urartu tapınak yazıtlarında olan adına kutsal kent muşasır kenti ve HALDİ TAPINAĞI inşa edilen lokasyon olarak yüksekova rawenduz hamedan bölgesi arası bir noktada yayılan bir isim ve inanış üzerinden aramak değerli olacaktır

    YanıtlaSil
  2. XALDİ URARTU AŞİRETİDİR EN BÜYÜK İLAHLARI XALDİ İDİ İSLAMİYETLE BU İSİM HALİDİ OLARAK DEFORME OLMUŞTUR

    YanıtlaSil