Hayatı ve Şiirleri
19'uncu yüzyılda yaşadı. Asıl adı Veli. Türkmen aşıklarının önde gelenlerinden. Kul Mustafa mahlasını kullanan Aşık Musa'nın oğlu. Az da olsa eğitim aldı. Avşar beylerinden Küçük Alioğlu ile Kozanoğlu'nun yanında imamlık, katiplik yaptı. Şiirlerinde göçerlik koşullarını, döneminde orta Anadolu'da hüküm süren aşiret kavgaları ve aşiretlerin Osmanlı ile savaşlarını yansıtır. Dili Anadolu Türkmen boylarının kullandığı halk Türkçesidir. Asıl ününü kavga türküleri ile yaptı. Yüz kadar şiiri sözlü kaynaklardan derlenerek günümüze kadar ulaştı. Ünlü kürt ozan Evdale Zeynıké Sürmeli Mehmet Paşa ile Kozana gelirken dadaloğlu ile karşılaşmış ve tanışmışlardır.
ASLIMI SORARSAN AVŞAR SOYUNDAN Aslımı sorarsan Avşar soyundan Ayrı düştüm aşiretten beyimden Pınarbaşı'ndan da beş yüz evinen Çıkıp da cana kıyanlardanım Çekerim çileyi böyl'olsun bugün Alırım mı sandın şol Kozan Dağın Biz bir kurt idik de Bozoklu köyün Ürkütüp sürüsün yiyenlerdenim Dadaloğlum der de böyle olmazdım Gördüğüm günlerin birini görmezdim Kavga kızışınca geri durmazdım Meydanda kardaşa kıyanlardanım
HER SABAH SEYRAN GEZERKEN Her sabah, her sabah seyran gezerken Iras geldim selvi boylu fidana Top top olmuş kirpikleri bölünmüş Hoş benzettim samur kaşlar kemana Al yanağın elmas m'ola kar m'ola Capraz vurmuş düğmeleri dar m'ola Acep mislin şu cihanda var m'ola İnsem gitsem Hindistan'a Yemen'e Eliftir kirpiği İra'dır kaşı Bu güzellik sana Mevla bağışı Arasam cihanda bulunmaz eşi Hiç mislin gelmemiş devr-i zamana Dadaloğlum der de, hûbların hası Ferhat'ın Şirin'i Mecnun Leyla'sı Aklım eğlencesi gönlüm yaylasi Bir yel esti başımdaki dumana
KALKTI GÖÇ EYLEDİ AVŞAR ELLERİ Kalktı göç eyledi Avşar elleri Ağır ağır giden eller bizimdir Arap atlar yakın eder ırağı Yüce dağdan aşan yollar bizimdir Belimizde kılıcımız Kirmani Taşı deler mızrağımın temreni Hakkımızda devlet etmiş fermanı Ferman padişahın, dağlar bizimdir Dadaloğlu'm birgün kavga kurulur Öter tüfek davlumbazlar vurulur Nice koçyiğitler yere serilir Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir
YEDİ İKLİM DÖRT KÖŞEYİ DOLANDIM Yedi iklim dört köşeyi dolandım Meğer dünya her tarafta bir imiş Ben dünyayi Al'Osman'ın sanırdım Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş İrili ufaklı insan piç oldu Onlar doğdu geçinmesi güç oldu Altı Arap atı şahbaz nic'oldu Mamur sandım yalan dünya çürümüş Okuduğun tutmaz oldu alimler Kalktı da adalet arttı zulümler Terlemeden mal kazanan zalimler Can verirken soluması zor imiş Kulak verdim dört koşeyi dinledim Meğer gıybetimi eden coğ imiş Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden Az yaşayıp dem sürmesi yeğ imiş Dadaloğlu'm der ki sözüm vasiyet Benim sözümü dinleyene nasihat Besmelesiz kazanılan piç evlat O da dünyada ziyankar imiş
YİNE TUTTU GAVUR DAĞ'IN BORANI Yine tuttu Gavur Dağ'ın boranı Hançer vurup açarlardı yaramı Sana derim Mıstık Paşa ereni İçindeki bunca beyler nic'oldu Sabahaca kandilleri yanardı Soytarılar fırıl fırıl dönerdi Ha deyince beşyüz atlı binerdi Sana inip konan beyler nic'oldu Ağlayı ağlayı Dadal'ım söyler Vefasız dünyayı şu insan n'eyler Bir yiğidi bir kötüye kul eyler Şimd'en sonra yaşaması güç oldu
YÜCE DAĞ BAŞINDA KAMBER TAY OLUR Yuce dağ başında Kamber tay olur Korkarım ki emeklerim zay'olur Sevda sevda derler üç beş ay olur Bizim sevda senesini doldurur Arkını yaptım da suyu akmıyor Kahpe felek hiç yüzüme bakmıyor Çok yuva bekledim cücük çıkmıyor Boş yuva bekleyen yoz kuşa döndüm Şu felekle bir oyuncak oynadım Oynadım da oyunumda yenildim Farzını kıldım sünnetinde yanıldım Beş vakit namazı kılmışa döndüm Der Dadaloğlum da nedip n'etmeli Sözlerimi birem birem tutmalı Mirasçıya kalacak malı n'etmeli Üç beş oğlan olmadıktan gerü
SANA DERİM HASAN KALESİ Sana derim Hasan Kalesi sana Alt yanında döğüş oldu, yön oldu Yiğit olan yiğit çıktı meydana Koç yiğitler arap ata bin oldu. Akşamki gördüğüm şu kara düşler Hesaba gelmedi kesilen başlar Eyerlen atımı küçük kardaşlar Hünkâr tarafından bize gel oldu. Akşamınan ikindinin arası Aldı beni şu düşmanın yarası Ecel geldi ölmemizin sırası Ağladı el-oba gözü kan oldu, Dadaloğlu'm der ki belim büküldü Gözümün cevheri yere döküldü Üçyüz atlı ile cenge çıkıldı Yüzü geldi iki yüzü dön oldu.
ILGIT ILGIT SEHER YELİ ESİYOR Ilgıt, ılgıt seher yeli esiyor Gâvur dağlarının başı dumanlı. Gönül binmiş aşk atına aşıyor Bire beyler cünunluğun zamanı mı? Aşağıdan iskân evi gelince Sararıp da gül benzimiz solunca Malım mülküm seyfi gözlüm kalınca Kaypak Osmanlılar size aman mı? Aşağıdan iskan evi geliyor Bezirgânlar koç yiğide gülüyor Kitabın dediği günler oluyor Yoksa devir döndü âhir zaman mı? Aşağıda akça çığın ötünce Katar başı mayaların sökünce Şahlan ferman Türkmen ili göçünce Daha da hey Osmanlı'ya aman mı? Dadaloğlu'm sevdası var başımda Gündüz hayalimde, gece düşümde Alışkan tüfekle dağlar başında Azrail'den başkasına aman mı?
KOŞMA Çıktım yücesine seyran eyledim Cebel önü çayır çimen görünür. Bir firkat geldi ki coştum ağladım Al yeşil bahçeli Kaman görünür. Şaştım hey Allah'ım ben de pek şaştım Devrettim Akdağ'ı Bozok'a düştüm Yozgat'ın üstünde bir ateş seçtim Yanar oylum oylum duman görünür. Biter Kırşehir'in gülleri biter Çığrışır dalında bülbüller öter Ufacık güzeller hep yeni yeter Güzelin kaşında keman görünür. Gönül arzuladı Niğde'yi, Boru Gün günden artmakta yiğidin zârı Çifte bedestanlı koca Kayseri Erciyaş karşısında yaman görünür. Dadaloğlu'm da der zatından zatı Çekin eyerleyin gökçe kır atı Göçmek değil bizim ilin muradı Ak yâre gitmemiz güman görünür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder