KİKAN VEYA ÇİRİKAN AŞİRETİ

Kikan aşireti’nin esas vatanı Musul civarıdır, ancak tarihin muhtelif dönemlerinde bir çok bölgede yaşamışlardır. Kökleri Ehli Beyt’e dayanan ve Günümüzde Mardin ve Kızıltepe oldukça büyük bir nüfusa ve araziye sahip olan Kikanlıların buraya Van yöresinden geldikleri biliniyor. Ayrıca Diyarbakır yöresinden geldiklerine dair kaynaklar da mevcuttur. Bu durumda Kiki-Çiçi aşireti ile bağlantısı olduğu sorusu akla gelir. Zira Kiki-Çiçi aşireti yayla zamanında Diyarbakırın Karacadağ bölgesinde yaşarlar. Ancak Kiki-Çiçi aşireti ile aynı aşiret oldup olmadığı tartışmalıdır. Kikan isminin kürtçede ağabey anlamına gelen “ Kek yada Kak” kelimesinin Musul civarındaki yaşamlarından günümüze doğru zaman içinden değişerek Kikan halini alması ile Kikan olşmuştur. Kikan Aşireti Mardin Kızıltepe ovasına (Berri) tahminen Akkoyunlular zamanında gelmişler. Çünkü Kikanların 600 veya 650 yıl once buraya gelişleri 1350 ile 1400 yıllarına tekabul ediyor. O dönemde Akkoyunlular bölgenin hakimi durumudaydı. Osmanlı arşivlerinde bu aşiretten Haymenişin taife-i Ekrad olarak bahsedilir. Rivayete göre Osmanlı Padişahı 5. reşat zamanında bu aşiretin büyüklerine ağalık beratı verilmiş.
Ziya Gökalp’e gore Kikanlar kürtlerin Zil koluna bağlı aşiret gurubundandır. Türkiyedeki nüfuslarının 100 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca Musul ve Suriyede yaklaşık 200 civarında Kikan köyü bulunmaktadır. Genelde hesaplandığında nüfusları 200 bin civarındadır. Sadece Kızıltepe’de Kikanların 160 köyü mevcuttur. Bazı araştırmacılar Kikanların en büyük kolunun Zırıkan aşireti olduğunu iddia etseler de bu iddiayı destekleyen her hangi bir belge yoktur. Çünkü Şerefname de Zırıkanların tarihinden şöyle bahsetmektedir. “Bazı sebeplerden dolayı Hasan Bin Seyid Abdurrahman adında biri Arap bölgesinden Mardin civarına göç eder. Mardin yakınlarındaki Atak Kalesi’ne yerleşen Şeyh Hasan Kendisini riyazete, zikre ve Allah’a ibadete verir. Devamlı mavi elbise giydiği için halk arasında kendisine Şeyh Ezreki (Mavili Şeyh) derler. Diğer bir görüşe göre mavi gözlü olduğundan kendisine bu lakap verildi. Daha sonra bu isim Zirriki, Zırıki olarak söylenmeye başlandı. “ Dolayısı ile Zırıkanlıların eveliyatlarının Kikanlara dayandığına dair destekleyici bilgiye rastlanmamaktadır. Tarihte Milan konfederasyonu içinde yer alan Kikanlara bağlı bir çok kabile ve boylar mevcuttur.. Kikan Çırıkan ve Kikan Halacan(Xelacan) Kolları Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yerleşiktir. Kiki Çerikan koluna Kösekan, Azizan, Ömeran, Murikan, Remekan, gibi kabileleri bağlı iken , Halacan (Khelecan) koluna ise; Ömerkan, Temirkan, Hesenkan, gibi kabileler bağlıdır. Musul civarından göçleri sırasında bu bahsi geçen kolların bazıları Irak ve Suriyede kalırken, bazıları da 1750-1760 yılları arasında kısmen gelmişlerdir. Gerek Musul taraflarında kalan ve gerekse şu anda Türk topraklarında yaşayan bu kolları Remaka’lar, Azizalar, Şeyhan, Şüküra, Omera,Elihani(Elixanei) Sım’ela, ve Necara, gibi kabilelerden oluşmaktadır. Bu kabile veya kollar, Batman,Diyar akır,Ağrı ,Siirt ve Cizre gibi yerlere dağılmışlardır Kikanların bir koluna da Öküzleri yorulan anlamına gelen “Gawesti” diyorlar. Aslında bu terim bir çok aşiret için kullanılmaktadır. Çünkü Erzurum Karayazı ilçesi Elmalıdere yöresindeki Berazi aşiret mensuplarına, Wan ile İran sınırında Yaşayan Bırukanlılara ve Van ile Bitlisin Hizan ilçesinin Giran köyü ile Bali köyünde yaşayan Şemskanlıların Hemzebegi koluna da Gawesti diyorlar. Hangisinin Gerçekten “Gawesti” olduğu tartışılır bir konudur. Oldukça değişik coğrafyalarda örneğin, Mardin,Musul,Suriye,İran ,Ağrı ve Van civarında dağınık halde yaşıyor olmalarını bazı araştırmacılar, Devlet tarafından sürgünlere maruz kalmalarına bağlamaktadır. Bazıları ise kendi aralarındaki husumetten dolayı dağıldıklarını ifade etmektedirler. Topluluk hayatı ve toplumsal örgütlenme içinde yaşayış tarzları kısmen Kürtlerde aşiret yapılanmasına uygundur. Genelde Aşiret gelenekleri hakim olup, akraba evlilikleri yaygındır. Ancak dışarıdan kız alma veya kız verme gelenekleride yaygındır. Yani toplumsal örgütlenmeleri eskiye dayanan örf ve adetlerin toplumsal ilişkilerin biçimini belirlediği aşiret geleneğine dayanmaktadır. Hali hazırda aşiretin gerek Türkiyede ve gerekse Musul ile Suriyedeki ağalığını Temurağaoğlu ailesi yapmaktadır. Bu aile Kızıltepe ve Akyüz köyünde yaşamaktadır. Arazi işletimi ve tarım yegane geçim kaynaklarıdır. Derleme : Memedé Kazım İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Araştırmalarımız sürüyor,ilave ve düzeltmeler yapılacaktır. UYARI: Sitemizin Tüm hakları saklı olup, internet üzerinden yayın yapmaktadır.

1 yorum: