İZOL , İZOLİ AŞİRETİ

İzollu Aşireti’nin Tarihçesi

İzollu Aşireti’nin kökeni ile ilgili bilgiler çok fazla ayrıntılı olmamakla birlikte elde edilen bulgulardan önemli sonuçlara varmak mümkündür. M. Şerif Fırat’ın “Doğu İlleri ve Varto Tarihi” isimli eserinde İzollu Aşireti ile ilgili önemli bilgilere ulaşılmıştır. Eserde Varto’nun yerli halklarını olarak bahsedilen Cibran, Lolan, Abdalan,ve Çerkesler isimli Türk oymaklarıyla beraber adı geçen Hormek oymağının Şarik soy kütüğünde İzollu Aşireti’nden de söz edilmiştir. Varto’nun Şarik köyünde ortaya çıkan sülale şeceresi üzerinde, Selçuklu hükümdarı Sultan Alaaddin Keykubat ve Osmanlı padişahları Orhan Gazi ile Murat Han’ın mühürlerinin bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Şecerenin belirttiğine göre aralarında İzollu Aşireti’nin de bulunduğu 12 Türk aşireti, Selçuklular devrinde Horasan’dan Erzincan’a, Bağın ve Hüsnü Mansur kasabalarına gelmiştir. Bu şecerede İzollu Aşireti’ nden şu şekilde bahsedilmektedir: “Abdullah min kabileti İzol, elmusamma üç ayak bilakabı İki Bölük”. Yani geldikleri yer olan “Üç ayakta adlanan lakabı İki Bölük olan İzol kabilesinden Abdullah ” denilmektedir. 137Yine bu eserden edindiğimiz bilgiye göre 15 Ağustos 1931’de Erzincan valisi Ali Kemal tarafından kaleme alınan Erzincan Tarihi’nde Kalmamsır adlı bir Kürt veya Seyyidin, Horasan’dan gelip Dersim’in Kalmamsır köyünde oturduğunu ve bu köyde kızını yanındaki hizmetçisi Şeyh Hasan adlı bir adama verdiğin, Şeyh Hasan ile bu kızdan türeyen yaklaşık elli kadar aşiretten birinin de İzollu Aşireti olduğu belirtilmiştir. Eserde bütün bu aşiretlerin Şeyh Hasanlı ve Dersimli olarak iki şubeye ayrıldığı, aşiretlerin bir çoğununu Kürt birkaçının Emevi soyundan, bazılarının da Seyyit olarak vasıflandırıldığı görülmektedir. Erzincan Tarihi’nde Hazollu olarak adı geçen İzollu Aşireti, Ali-Kemali tarafından, Mazgirt civarında oturan bir Kürt aşireti olarak nitelendirilmiştir. Ancak Fırat bu esere atıfta bulunarak İzollu Aşireti’nin direkt olarak Horasan’dan geldiğini ve Dersim dağlarına sığındığını, bu durumunda Alaaddin Keykubat (137 FIRAT, M. Şerif; Doğu İlleri Ve Varto Tarihi, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay., 5. Baskı, Ankara-1983, s. 76-77.55)

tarafından Derviş Beyazi adlı bir zata verilen ve Şarikte ortaya çıkan secere ile ispatlandığını ileri sürmektedir. Çünkü ona göre aralarında İzollu Aşireti’nin bulunduğu elli kadar aşiretin Horasan’dan gelip Dersim dağlarına sığınan bir ev halkından türemesi akla uygun değildir. Yani bu aşiretler Fırat’a göre Dersim dağlarında ortaya çıkmayıp Horasan’dan birer aşiret olarak gelmişlerdir. Adı geçen şahıslar da Türk boylarından birisinin başı olabilir. 138 Gerçekten de Fırat’ın yorumu akla daha uygun gelmektedir. Bu aşiretlerin çeşitli dönemlerde Horasan’dan gelip Dersim dağlarına sığındıkları kabul edilebilir bir görüştür.

Aşiretin kökeni ile ilgili olarak bir diğer kaynakta ise Edip Yavuz, İzollu Aşireti’nin Hicri 1186 tarihinden öncede Urfa’da bulunana Milli Oymağı ile birlikte Urfa’da bulunduğunu, daha sonraları bunlardan bir kolun Elazığ’a geldiğini ve Baskil’in İzol köyüne adını verdikten sonra, Malatya’nın Besni Merkez ve Keysun bucaklarına yerleştiklerini belirtmiştir. Günümüzde Besni Malatya il sınırları içerisinde olmayıp Adıyaman’a bağlıdır. Edip Yavuz Erzincan Tarihi’nde Hazollu diye adlandırılan aynı oymağın bir bölümünün de Diyarbakır-Siverek ve Elazığ–Malatya arasında yerleştiğini belirtmiştir. 139 İzollu Aşiretinin kökeni ile ilgili olarak Orhan Türkdoğan ise, aşiretin kökenini, M.Şerif Fırat’ın Horsan’dan gelen ve Harzem Türklerinden olduğunu belirttiği, Hormek kabilelesine bağlamaktadır. 140 Tapu ve Kadostro Genel Müdürlüğü arşivinde 142 numarada kayıtlı olan, miladi   1560 yılında yazılmış tahrir defterinde ise, Baskil’e bağlı İzollu köyünden bahsedilmektedir. O dönemde Malatya livasına bağlı bir nahiye olan Baskil bugün Elazığ’a bağlıdır. Vergi nüfusları ile ilgili bilgilerdin bulunduğu bu kaynaktan İzollu köyünde, 355 erkek ve 213 hanenin bulunduğu anlaşılmaktadır. 141 18.yy’da Osmanlı İmparatorluğu’nun konar-göçer unsurlara yönelik olarak yürüttüğü iskan politikası çerçevesinde, İzollu Aşireti’nin de belirli bir yere iskanın yapılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Bu bilgileri içeren kayıtlarda İzollu Aşireti’nden, Erzurum’da yaylayıp, Diyarbakır’da kışlayan, Malatya’nın Çobaş nahiyesinde sakin İzollu Aşireti olarak bahsedilmektedir. Yine bu kayıtlardan İzollu Aşireti’nin 1719 yılında reayanın yollarını kesip hayvanlarını ve mallarını gasp, hatta bazı kişileri katletmeleri sebebiyle Rakka’da uygun bir yere iskan edilmeleri gerektiğinin emredildiğini öğrenmekteyiz. O dönemde Rakka bu tip davranışlarda bulunan aşiretlerin sürgün edildiği yerlerden birisidir. İzollu Aşireti 1766 yılında 1000 çadıra sahiptir. 142

Aşiret üyeleriyle yapmış olduğumuz görüşmelerde aşiretin kökenine dair ayrıntılı bilgiler elde edilememiştir. Genel olarak bildirildiği şekliyle kendilerinin, Urfa’dan geldiklerine dair bir kanı hakimdir. Aşiret mensupları Urfa’da ve Adıyaman’da aşiretin kollarının bulunduğunu ancak, onlarla herhangi bir temas halinde olmadıklarını, hatta bazı aşiret üyelerinin belirtilen yerlerdeki nüfuzlu aşiret mensuplarının çeşitli konularda kendilerine sahip çıkmadıklarını belirtmişlerdir.

2. Kale İlçesi Coğrafi Konumu

Çalışmamızda ele alıp incelediğimiz İzollu Aşireti, Doğu Anadolu bölgesi, Malatya ili, Kale ilçesi sınırları içerisinde ikamet etmektedir. İlçe 1990 Tarihinde kurulmuş olup, kuzeyinde Karakaya Baraj Gölü, güneyinde Pütürge ilçesi, batısında Malatya Merkez ve Battalgazi ilçeleri bulunmaktadır.

Malatya-Elazığ karayolunun 33. Kilometresinde kurulmuş olan Kale ilçesi, yaygın olarak “İzollu” diye bilinmektedir. İlçe adını Beydağı’nın kuzey yamacında bulunan, Karakaya Barajına 5 kilometre, Malatya-Elazığ karayoluna 4 kilometre uzaklıktaki, şu anda Öbirkaç taş duvardan ibaret olan kaleden almıştır. Malatya Ovası’nın doğusunda Fırat Nehri’nin dar ve derin bir vadi meydana getirdiği Kömürhan köprüsüne kadar uzanan

kesimdeki araziler İzollu (Kale) Ovası olarak isimlendirilmektedir. İlçe merkezi ve ilçeye bağlı yerleşim birimleri dağlarla çevrili bu ovanın dağ eteklerinde bulunmaktadır. İzollu ovasının çok büyük bir bölümünün baraj gölü altında kalmış olmasına rağmen Malatya’da yetiştirilen meyve ve sebzenin büyük bir bölümü yine bu ovadan sağlanmaktadır.

Çok eski bir yerleşim birimi olan ilçe, bugün bir bucak (Bağlıca) ve 18 köyden (Akça, Akuşağı, Bentköy, Çanakçı, Erdemli, Gülenköy, İkizpınar, Karaağaç, Karahüseyin, Kıyıcak, Kozluk, Salkımlı, Sarıot, Tepeköy, Uyanık, Uzunhüseyin, Yeniadamlar ) oluşmaktadır. Kale  ilçesinin ikametgaha göre toplam nüfusu 8470’tir.

 

KAYNAK:

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI

AŞİRETLERİN SOSYAL YAPISI ÜZERİNE

SOSYOLOJİK BİR İNCELEME

(İZOLLU AŞİRETİ MALATYA ÖRNEĞİ)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Yrd.Doç.Dr. Nazmi AVCI

Hazırlayan

Ahmet ÇETİNTAŞ

Isparta

BAŞKA ARAŞTIRMA SONUÇLARI

Güneydoğunun en köklü ve etkin aşiretlerinden olan izoli aşiretinin kökenleri hakkında bir çok değişik bilgiler günümüze ulaşmıştır, Bazı kaynaklar ilk kökenlerinin Abbasiler döneminde oldukça önemli bir konumda olan ve bu gün bir çok zaza , şii ve  suni kürtlerin atası olarak kabul edilen Bermekilere dayandığını ifade etmektedir, İzolilerin Harzemşahlar döneminin en önemli unsurlarından biri olduğu anlatılmaktadır, tarih kaynakları Harzemşahların ordusundaki kürt aşiretlerinin çoğunun Horasan yöresinden olduğu ve ağırlılı olarak zazaca konuştuklarını yazar,    Çünkü zazaların ve bazı kürt aşiretlerini ataları olarak kabul edilen bermekilerin bir kolu olan Dımıli ve dünbüler  miladi 1045 Yılında ünlü Dünbeli prensi Emir İsa tarafından artan  moğol  ,Türkmen ve güneyden Zengilerin baskıları karşısında  Denbel kalesi, Şam ve Irak Dasini dağlarından  göç ederek batı Azerbaycan ve Horasan cıvarına yerleştikleri tarih belgerinde mevcuttur, bu veriler ışığında bir toparlama yapıldığında izolilerin  iç anadoluya, toroslara göç ettirilen Karakeçililer ile diğer aşiretler gibi Horasandan  geldikleri düşünülebilir, (NOT;Emir İsa'nın Lakabı Salah-addin El  Kurdi'dir, Ancak bu zatın selahaddini Eyyubi ile karıştırılmaması gerekir, Emir isa da tıpkı Selahaddın i Eyubi gibi haçlı ordusunu yenmiştir, )

İzoliler ile ilgili aşağıdaki bilgi ve değerlendirmeler İzollular,blogcu,com adresinden alınmıştır,

İzolluların   Ana yurtları Harzemşahlar imparatorluğu Sınırlarında idi, yani İran'ın Kuzey doğusundaki  Türkistan ile Horasan arasında.

 1220 Tarihinde Dünyanın en vahşi milleti Olan  Moğol& Tatar istilası ve talanı başlayınca İzollular Muhammed & Celaleddin Harzemşah komutasında 1-2 yıl mücadele edip savaştılar.

Harzemşahlar O günkü İslam devletleri olan Abbasi Halifeliği, Rum Selçukluları (Anadolu ) ve Eyyübi olarak bilinen Suriye'lilerle ittifak için yardım istediler. Ne yazık ki beklenen düzeyde yardım gelmedi. Bunun üzerine Sultan Celaleddin Harzemşah Tebriz den Anadolu ya yani eski adıyla Diyar ı Rum’a girdi.

Celaleddin Harzemşah 1225- 1227 Yıllarında Tebriz'den Harput' a kadar olan bölgeyi  fethetti. 

İzollular Önce Erzen-i Rum (Erzurum), Cebel-i Çur, Çewlik (Bingöl), Kızıl Kilise (Nazmiye) Dersim yakınlarındaki  Bağin kalesi  civarına yerleşmişlerdi.

"İzolluların anadoludaki ilk yerleşiminin "(1) yazılı belgesi 1232 lerde Anadolu Rum Hükümdarı Allaaddin Keykubat'ın da mührünün olduğu Şeceredir. Harzemlilerin Lideri! Ölünce,  Rum Hükümdarı Allaaddin Keykubat, Bağin kalesine gelerek civarındaki Harzem aşiretlerinden Moğollara karşı Tampon bölge oluşturmuştur. Bu konudaki belgeyi yayınlayan Yazılı kaynaklar dan biri (Bakınınz Doğu illeri ve Varto Tarihi 5,baskı sayfa 104   M.Şerif Fırat) dir.

Bu döneme tarihi olarak bakarsak, OrtaAsya da ve Anadolu da islam Birliği mücadelesi veren Sultan Celaleddin Harzemşah (Celüliddin Harzemşah) bu mücadeleyi ihanetler yüzünden,kaybetmiştir. Başta Kardeşi Gıyaseddin 'inin ihaneti ve diğer ihanetler yüzünden kaybetmiştir(!)...

1230 Yassıçimen Yenilgisinden sonra, Bir süre Azerbaycan sonra, Silvan ( Meyafarkin),Sonra  Silvan’dan Dersim - Cebel-i Çur ( Çewlik), Bingöl bölgesine Geçip, Toparlanmaya çalışan Sultan’ın burada bir Kürt tarafından öldürüldüğü rivayet edilmektedir. Bu bölge de İzolluların da bulunduğu şecereden anlaşılmaktadır. Muhtelif kaynaklar da bu yöndedir. Bu rivayet doğru değildir(*)  "Bu Cinayet rivayet olarak da olsa Kürtlere atılmış bir iftiradır."

Dersim - Cebel-i Çur( Çewlik ) Bingöl bölgesinde Sultan Celaleddin Harzemşah Öldürüldükten sonra Başsız Kalan Harzemliler, o dönem bölgedeki değişik devletlere Katıldılar.

Bu kapsamda (İzol Aşireti de başlangıçta Anadolu Rum Selçuklularına katıldı. İzol aşireti O zaman Bağin ( Dedebağ) bölgesine 12 aşiret ile birlikte Moğollara karşı Tampon bölge oluşturulmak amacıyla yerleştirildiler.  Şecere buna da kaynaklık etmektedir.

1237 de Rum sultanı Alaaddin Keykubat, Oğlu tarafından zehirlenince, Harzemlilerin başında  Harzemşah Beylerinden Kayırhan bulunmakta idi.  Ancak O dönemin Selçuklu siyasetçileri Kayırhan'ı istemediler. Çünkü Kayırhan Rum Selçukluların yeni hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev'in Cülüs Törenine gidip; Biat etmemişti. Bu nedenle Kayırhan, Yeni Rum sultanı yardımcısı tarafından Sivas' a götürülüp hapsedildi.

Kayır Han 'ın zindanda işkence ile ölümü üzerine İzol aşireti ve diğer bazı Harzemli aşiretler Selçuklu Hükümdarlığından ayrılıp, Daha güneye Urfa, Harran, Rakka bölgesine yerleştiler.  Burada Harzemli’lerden olan İzollular da Kürtlerle kız alıp vererek Akraba olup dilleri ve bazı yerlerde de mezheplerini benimseyip karışmaya başladılar. Bu kaynaşma İzolluların Kürtleşmesinin yada Kürt sanılmasının  başlangıcıdır. Fakat Asıl Kürtleşme sonradan olmuştur(3)  Bu tarihten sonraki kısımların ayrıntılar daha sonra yayına alınacaktır

Parantez içindeki rakam numaraları açıklamaları ve kaynakları ayrı bir Sayfada yayınlanacaktır......

İzollular'ın Selahaddin Eyyubi'den sonra Haçlılar'a geçen Kudüs'ü  Yeniden Fethedip İslam’ın eline geçmesine büyük katkıları olmuştur.!!! Bu yüzden İzolluların mezhebinin Suniliği tartışılmazdır. Ancak Günümüzde İzollular farklı yerlerde farklı mezheplere bağlanmışlardır.

Ancak bazı izollular sonradan bulundukları bölgeye göre değişmişlerdir. Çoğunluğu Hanefi , Şafi dir.  Ancak Dersim-Mazgirt Bölgesindeki İzol ( Hizol ) aşireti bölgede hem İsim değişimine hem de Mezhep değişimine uğramıştır. Bunu da tarihi kaynaklarda görebiliyoruz. Ancak Bazı İzollular ise çok daha ağır tahribata uğradıkları için hem isim hem de mezhep değişimine uğramıştır. Erzincan Sivas Bölgesine göç eden Koçgiri aşiretinin de izollu olduğu yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Not: Dürüst olmakta yarar var Koçgiri  aşireti konusunda henüz yeterince emin değilim, Ancak biraz çalıştıktan sonra bu aşiret hakkında da altını çizerek konuşabilirim... 

Bütün İzol, Hizol, Koçgiri, Kırğan, Tırkan, Karakeçili aşiretleri birdir Aynı davanın kardeşidir. Suriye'den Ş.Urfa, Siverek, Malatya, Bingöl,  Erzurum'a hatta Erzurum'dan Sivas'a kadar olan yerlere yerleşmişlerdir.Bir arkadaşımızın yazım hatamızı hatırlatmasıyla  Adıyaman da da Çok cidid miktarda İzol aşireti mevcuttur. İzollular’ın Bazılar yeni bölgeler de yeni isimlerle anılırken Fıraf Havzasındakiler En eski isimlerini izol ismini (muhafaza edebilmiştir. Diğerleri de bulundukları coğrafyaya adepte olmak zorunda kalmışlardır.

İzollular'ın Bilinen merkezi Siverek Karacadağ ve Malatya olarak bilinir Merkezden ayrılan izollular değişik nedenlerle buralardan ayrılmışlardır. Bütün İzollular Birdir Hepsi Celaleddin Harzemşahın Askerleridir. Yani İzollular Osmanlı öncesi eski Türk Öncü birlikleridir. Ne kadar Türk yada Kürtleşmiş Türk mü olduklarına gelince Bunun yorumunu yapmak benim için zor. Ama Kökenleri Kürt değil.  

Ayrıca İzollular Siwedi beyleri bünyesinde (Bknz Evliya Çelebinin Seyahat Namesi )Pazuki Kürt aşiretlerine karşı savaştıkları ve Gene İzolluların 4. Murat'ın Revan seferine İzollular, Tırkan’lılar  Siwedi Beylerinin askerleri olarak seferlere katılmışlardır ve Doğu Revan Erivan ve Bağdat ve seferlerinde büyük yararlılık göstermiştir. Bu durumda İzolluların Türklüğü hakkındaki söylencelerin Pekiştiğini görmek ve düşünmek gerek. 

Ancak günümüz koşularında İzolluların Çoğunluğunun Konuştuğu Kürtçe ve Zazaca dilerine  bakınca neden ve nasıl Kürtleştiğini zamanla birileri tarihe not düşer.  Bazı büyüklerin söylediğine göre Bu son yüz yılda olmuştur tabi doğrusu nedir Allah bilir.( KAYNAK:izollular.blogcu.com/izol-asireti-ve-tarihi-1/7123551)

3 yorum:

  1. Hacîderî aşireti izoldan sonradan ayrılmıştır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Subaşı aşiretinin kökeni nereden gelir bi bilginiz var mı

      Sil
  2. Güneydoğunun en köklü ve etkin aşiretlerinden olan izoli aşiretinin kökenleri hakkında bir çok değişik bilgiler günümüze ulaşmıştır, Bazı kaynaklar ilk kökenlerinin Abbasiler döneminde oldukça önemli bir konumda olan ve bu gün Zazaların atası olarak kabul edilen Bermekilere dayandığını ifade etmektedir, İzolilerin Harzemşahlar döneminin en önemli unsurlarından biri olduğu anlatılmaktadır, tarih kaynakları Harzemşahların ordusundaki zaza aşiretlerinin çoğunun Horasan yöresinden olduğu ve zazaca konuştuklarını yazar, Çünkü zazaların ataları olarak kabul edilen bermekilerin bir kolu olan Dımıli ve dünbüler miladi 1045 Yılında ünlü Dünbeli prensi Emir İsa tarafından artan moğol ,Türkmen ve güneyden Zengilerin baskıları karşısında Denbel kalesi, Şam ve Irak Dasini dağlarından göç ederek batı Azerbaycan ve Horasan civarına yerleştikleri tarih belgerinde mevcuttur, bu veriler ışığında bir toparlama yapıldığında izolilerin iç anadoluya, toroslara göç ettirilen Karakeçililer ile diğer aşiretler gibi Horasandan gelmişlerdir.

    YanıtlaSil