Fars (İran) bölgesinin çok önemli bir aşireti olan Şıvankare,Şıbankare veya Şebankare olarak adlandırılan bu kürt halkı, müthiş bir nüfuz ve otoriteye sahiptir. Fars Kirman bölgesinin tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Hatta kendi adına bağımsız bir devlet'te kurmuştur. Zarkan,İstabanan,Bork,Tarım,Hira,Teriz,Kurum, Roniz,Lar ve Darabucerd bölgesinden Şiraz'ın Doğusundaki Bicnord sınırına kadar uzanan bölgede yaşayan bu aşiret, Fars Körfezinin sınırlarına kadar otoritesini yaymıştır. Ziraat ve ticarette geniş olan bu bölgenin nüfusuda oldukça kalabalıktı. Dolayısı ile Şebankare aşiretinin bu bölgedeki aile sayısının 1930 yılı verilerine göre 30.000 aileden daha fazlaydı.
Geçmişte İsmaili,Ramani, Karzuyi,Mesudi ve Şakani gibi beş büyük kolları vardır. Şebankarelilerin soylarının Sasani Kralı Erdeşir'e (Nuşirewan) dayandığı ve onların torunları oldukları varsayılmaktadır. Bilindiği üzere, Bermekiler,Dünbülliler,Şemskiler,İsabegiler, Begzadeler ve Eyyubhaniler de Erdeşir'in torunlarıdır. Fars körfezi sahilleri ile çevrelerinde yaşayan şakani gurubu ise (tarihçilerin anlattığına göre) bütün bu guruplar içinde en önemli yeri tutmaktadır. Kirman ve Şebankare hükümetlerini kuran Fadlawi aşireti de bu guruplardan biridir. (Kaynak:Muhammed Emin Zeki Beg-Kürtler ve Kürdistan tarihi)
Bu aşiretin ilk oluşumu Selçuklular zamanına denk gelmektedir. Şebankare atabeylerinin İlk emirlerinin ismi Ben-u Fadluve veya Fazluye'dir. Tahmini 1056 yılından başlamak üzere öldürülünceye kadar 15 yıl emirlik yaptığı, Şebankarelilerin son emirlerinin ise Melik Erdeşir Bin Fulan olup, 1289 yılında tahta oturduğu tahmin edilmektedir.
BAŞKA BİR ARAŞTIRMA:
Şebenkâreliler hakkında bilgi azdır. Fars ve Şebenkâre halkıyla ilgili ilk ve en kapsamlı bilgiyi İbn Belhi Farsâme adlı eserinde vermiştir.
İbn Belhi (öl. 1107), Farsnâme adlı eserinde “Fars ve Şebenkare halkıyla İlgili kapsamlı bilgiler vermiştir: Kitabına “Ahvâli Şebenkare ve Pars Kürtleri” adıyla: “Eski zamanlardan beri tarih kitaplarında Fars’ta Şebenkare’ye dair zikredilen kayda değer bir şey yoktur. Bir kavim olarak da bilinmiyordu. Şebenkareliler Farsta çobanlık yapıyorlardı. Deylemiler zamanında organize oldu ve güçlendiler. İkta sahibi oldu ve silahlı bir güç oluşturdular. Bunların aslı İsmailidir. “Şebenkarelerin Nesebleri” başlığıyla yazar: “İsmaili nesebinden olan Şebenkarelerin soyları padişah Minuçehr’e kadar ulaşır. Ama bu batın padişah değildir. İsfehdan sülalesindendir. İslâmi devirde Araplarla İranlıların karşılaşmasında Farsları tuttular. İslâm savaşlarında Fars krallığına bağlı Kürt savaşçılar Müslüman fatihlere karşı savaştılar. Araplar, Fars’ı fethettiği zaman Kürt savaşçıların hepsi öldürüldü. Sonra bu Kürtler Farslardan yüz çevirdi ve onlar dünyada âvâre kaldılar. Avare Kürtler sonra sürü beslemeye koyuldular. Bunlar İsmaili aşiretindendir ve hayvan toplayarak daha güçlü hale geldiler. Sultan Mesud zamanında Taş Ferraş Kürtlerle ilgilenmekle görevlendirildi. Bunlar vasıtasıyla İsmaililer İsfehan’da tasallutta bulundular.” s. 164, 165. Yazar ayrıca “Fars Kürtlerinin Zikri” başlığıyla Kürt aşiretleri ve aşiretlerdeki insan sayıları hakkında da bilgi vermiştir. “Fars’ta Kürtlerin beş büyük ram’ı vardır. Her ram de yüz bin çadır vardır. Bu ramlar Ram-ı Celeviyye, Ram-ı Divan, Ram-ı Levalican, Ram-ı Kâriyan ve Ram-ı Bâzincan’dır. Fars askerlerinin en parlak grubu bu Kürtlerdendir ki çok kuvvetliydiler, silahları ve hayvanları vardı. Bir kısmı Fars ordusunun askerlerini teşkil ederler. İslâm savaşları sırasında bu Kürtler Farsların yanında yer aldılar. Bunların hepsi öldürüldü. Dünyada âvâre kaldılar. O Kürtlerden hiç kimse kalmadı. Sadece birisi hayatını kurtardı. Bu kişi Alak adında bir Kürttür. O da sonuçta Müslüman olmuştur. Onun soyundan olanlar hâlâ mevcuttur. Bekir Biçer [178] Diğer Kürtler Fars topraklarında yaşayan bir cemaat idiler. Adududdevle onları İsfahan sınırına yerleştirdi. Onların nesli orada uzun süre devam etti. Kürtler o bölgede büyük bir güç oldular.” s. 168. Yazara göre, “Şebankareliler beş aşirete bölünmüştür. Bu Kürt aşiretleri, İsmaili, Ramani, Karzuvi, Mesudi ve Sahani’dir. Bunlar içinde en soyluları İsmaililerdir. Ama en önemli kabile Ramanilerdir. Onların başkanı Fadluye’dir. O bu asaleti babası Ali İbn Hasan İbn Eyyüb’den miras olarak almıştır.” s. XVIII
Selçuklu Atabeg’i Çavlı, Şebenkârelilerle savaştığı zaman bölgede sağlam bir kalenin harabeleri vardı.(Kaynak: SELÇUKLULAR VE KÜRTLER (SELJUKS AND KURDS)
Yrd. Doç. Dr. Bekir BİÇER
Necmettin Erbakan Üniversitesi, SBBF, Tarih Bölümü
Derleme:Memedé Kazım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder