GUTİLER


 Akad İmparatorluğu’nun çökmesinden (M.Ö. ca. 2150) Mezopotamya'da III. Ur sülâlesi tarafından yeniden siyasal birliğin kurulmasına (M.Ö.ca.2060) kadar geçen bir asra yakın zamana, Mısır tarihinin taksimatına kıyasla "Birinci Ara Devir" denilmektedir. Bu devrin başlamasına neden olan en önemli gelişme, Mezopotamya’ya Guti akınlarının yapılması ve bu istilâ hareketinin neticesinde Akad İmparatorluğu’nun yıkılmasıdır. Bu bir asırlık zamana ait vesikaların, iki elin parmakları ile sayılamayacak kadar az olması Mezopotamya sakinlerinin bu devirde bir bunalım devri yaşadıklarını gösterir. Bunlar, beş Guti kralına ait birkaç kitabe ile Falkenstein'in deyimi ile, II. Lagaş sülalesine ait vesikalardır. Gutiler Eski Mezopotamya metinlerinde bugünkü İran topraklarında bulunan Zagros dağlarından gelen insanlar olarak nitelenmektedirler. Sumer kral listesi, beş kralın 30 sene hüküm sürdüğü IV.Uruk sülalesinden sonra, Mezopotamya'da Gutilerin hakim olduklarını bildirir ve 21 Guti kralının ismini vererek, bunların 91 sene 40 gün iktidarda kaldıklarını kaydeder. Buna göre, Akad devletinin çökmesinden 30 sene önce (2150 + 30 = 2180’lerde) Guti istilası başlamıştı. Bu tarihten 91 senelik Guti egemenliği süresi, çıkarılırsa, 2180 – 91=2089 tarihinde de Gutiler dağlarına geri çekilmişlerdi.
Sumer kral listesinde birinci Guti kralının ismini Sumerli kâtip, "isimsiz kral" olarak göstermiştir. Bunun sebebi ilk Guti kralının adının doğruluğundan şüphe etmiş olmasıdır. Bir Gutium memleketinin varlığını daha Naram-Sin zamanında duyuyoruz. Gutium memleketinin Elam'ın batısında, Zagroslar civarında olduğu sanılıyor. Naram-Sin Gutium’da savaşmakla, onları kendi ülkelerinde yenilgiye uğratmış ve böylece Gutiler’in aşağıya münbit vadiye inmelerini önlemişti.
Onun oğlu Binkali-Şarri'nin (Şarkali-Şarri) Guti kralı Şarlak'ı esir almıştır. Bu kralın ölümünden sonraki anarşi devrinde Gutiler yine birinci planda görünür ve bunlardan Elulmeş (Elulu) Akad tahtını ele geçirmiş ise de, başarısı geçici olmuş ve Akad sülalesinden Dudu onu kovarak, tahta kendisi çıkmıştı. Fakat Dudu'nun bu hareketi, Gutilerin iktidara gelmesini ancak 36 sene erteleyebilmişti. Son Akad kralı Şudurul zamanında vuku bulan Uruk isyanı, Gutilerin Akad devletine son darbeyi vurmalarına fırsat vermiştir. Böylece Mezopotamya'ya giren Gutiler, başta Akad devletinin, Babil civarında olduğu sanılan merkezi Agade olmak üzere, kuzeydeki - Asur da dahil- mamur şehirleri yakmışlar, yıkmışlar ve birer harebe tepesine çevirmişlerdi.
Bir Sumer şairi de Guti istilası ile Sumer şehirlerindeki acı ve buhranlı günleri şöyle anlatıyor: "Gutiler bütün memleketi çekirgeler gibi kaplamışlardı, kimse onlara karşı koyamıyordu.. Bütün Sumer'de kara ve deniz nakliyatı durmuştu. Postacı yola çıkmıyor, gemici yelkenini açmıyor, balıkçı avlanmıyordu. Bir kuzu yarım sila arpaya değiştiriliyordu". Mezopotamya kentlerinde yaşayan halk böyle bir yıkımın olacağını çok önceden sezmeye başlamıştı. Ancak, öyle anlaşılıyor ki yönetimin başında olan kişiler bu büyük yıkımın farkına varamamışlardı. Gerçekten o dönemden kalan bir mektupta: “Sen tarlanı sürmene bak, Gutiler gelip malını almaya kalkarlarsa, ben seni korurum” denilmektedir. Bir Mari mektubunda da: “On bin Guti adamının Navatarim isimli bir kadının komutasında Larsa’dan kuzeye çıktıkları” bildirilmektedir.
Gutileri mağlup etmekle övünen Uruk kralı Utuhegal ise tabletinde bu barbar kavimlerden "Sumer krallığını dağlara götüren Gutiler" diye bahsediyordu. Gutiler Mezopotamya'da kaldıkları bir asır içinde, bu memleketin kültürüne herhangi bir katkıda bulunmadıktan başka, üstelik var olanları da mahvederek dağlarına, göçebe hayatlarına dönmüşlerdi. Guti istilasının tozu-dumanı içinde güney Mezopotamya'da bir tek medeniyet ışığı parlamakta idi. Gutiler’in kimliği meselesine gelince değerli araştırmacı Sadi Bayram, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi’nin 62. sayısında yayımlanan “Kaynaklara Göre Güney Doğu Anadolu’da Proto Türk İzleri” başlığını taşıyan makalesinde Gutiler ya da Gudlar diye adlandırılan bu kavmin (Gud=Guz=Oğuz) Oğuzlar olma ihtimalinim çok yüksek olduğunu ifade etmektedir. Sadi Bayram’a bu konuda hak vermemek mümkün değildir. Nitekim Yahudi asıllı Prof. Dr. Benno Landsberger de, II. Türk Tarih Kongresi’nde sunmuş olduğu “Önasya Kadim Tarihinin Esas Meseleleri” konulu tebliğinde “Gutiler’in en eski Türk kavimlerinden biri olduğunu” söylemiştir. Demek oluyor ki, Türkler’in Eski Önasya tarihindeki mevcudiyetleri günümüzden binlerce yıl öncesine dayanmaktadır.

Seçilmiş Kaynakça:
Balkan, K. (1990). "Eski Önasya'da Kut (veya Gut) Halkının Dili İle Eski Türkçe Arasındaki Benzerlik". Erdem. 6(6): 1-64.
Bayram, S. (1990). Kaynaklara Göre Güney-Doğu Anadolu’da Proto-Türk İzleri. İstanbul: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları.
Bilgiç, E. (1982). “Atatürk, Fakültemiz ve Kürsümüz, Sumerlilerin Tarih, Kültür ve Medeniyetleri”. Atatürk’ün 100. Doğum Yılına Armağan Dergisi. A. Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları: 75-121.
Çeçen, S. (2008). “Eski Çağda Türkler”. Eski Ön Asya Uygarlıklarından Günümüze Anadolu’da Türk Varlığı. Ankara: Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları. 101- 108.
Durmuş, İ., 2000. “Sumerlilerin Kökeni ve Kültürü”. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi. 5(17) - Prof. Dr. Hüseyin Sever Armağan Sayısı: 177-200.
Günbattı, C. (2007). Sumerler, Gutlar, Hattiler, Hurriler, Urartular Kökenleri, Tarihleri, Dilleri ve Kültürleri. Ankara: Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları.
Kınal, F. (1983). Eski Mezopotamya Tarihi. Ankara: A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları.
Kuhrt, A. (2013). Eskiçağda Yakındoğu (M.Ö. 3000- 330), C. 1. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Memiş, E. (2002). “Ortadoğu'da Türklerin Varlığı Tartışmaları”, Türkler Ansiklopedisi. C.1. (Eds.) Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek ve Salim Koca. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları. 435-450
Memiş, E. (2009). Eskiçağda Türkler. Konya: Çizgi Kitabevi Yayınları.
Memiş, E. (2017). Eskiçağda Mezopotamya. Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım.

Kaynak:ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
Fen Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü
Eskiçağ Önasya Tarihi

ARAŞTIRMA:2

GUTİLER

Gutilerin menşeine dair bilgiler veren günümüze ulaşmış deliler oldukça kısıtlıdır. Bundan dolayı bu kavmin menşeine dair pek çok farklı görüş ortaya atılmıştır. Bu görüşlerden en kuvvetli olanı Gutilerin Türk kökenli bir kavim olduklarıdır. Sumer Krallar Listesinde belirtilen Guti kral adları üzerinde incelemeler yapan pek çok bilim adam bu kavmin Türkî menşeli olduklarını savunmaktadır. Gutilerin yaşam şekilleri, yönetim anlayışları ve yaşamış oldukları coğrafya bu iddiayı güçlendirmektedir. MÖ III. binyılın sonlarında göçlerle Mezopotamya topraklarına gelen bu kavim Eskiçağ Önasya tarihi seyrinde önemi bir yer tutmuştur. Tarihin bilinen ilk imparatorluğu olan Akadlıların yıkılmasının en önemli etkenlerinden birini oluşturan Gutiler, yaklaşık yüz yıl boyunca Eskiçağ Mezopotamyası’nda hüküm sürüşlerdir. Mezopotamya tarihi açısından bir ara dönem olarak adlandırılabilecek olan bu süreç Yeni Sumer Devleti’nin kurulmasıyla son bulmuştur. Mezopotamya’dan Zagros Dağları’na geri dönmek zorunda kalan Gutiler MÖ I. binyıla kadar Önasya topraklarında etkinliklerini korumuşlardır. Çivi yazılı kaynaklar ve modern literatürden faydalanılarak hazırlanmış olan bu çalışmanın amacı ise; Gutilerin menşeleri ve Eskiçağ Önasya tarihindeki etkilere dair dağınık halde bulunan bilgileri bir araya getirerek çıkarımlarda bulunmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder