CANPOLAT, CANPULAT AŞİRETİ

..

Tarihte Zencan- Xalxal bölgesi içinde gösterilen  (Cumbalat, Canpolad ve Jumplat adıyla da bilinen bu aşiret 1600′lü yılların başında Celalî İsyanları’nın bastırılmasıyla dağıtılan Canbolad aşiretinin doğuya sürülen parçasıdır. Xalxal’ın doğusunda yaşarlar ve diğer Canbolad aşiretleri gibi Kuzey Kurmancisi konuşurlar. Fakat Kuzey Kürdistan’da ve Lübnan’da yer alan Canbolad aşiretlerinin büyük bir kısmı Dürzî iken buradakiler Sünnidirler)

Canpolatoğulları ailesi bölgede Abbasiler döneminden beri yönetici aileler arasında yer almıştır. Canpolat Bey 1550’lerin başında Kilis Sancakbeyliğine getirildikten sonra aile artık “Canpolatoğlulları” olarak anılmaya başlanmıştır. Abbasiler ve Eyyubiler devrinden beri siyasette etkin olarak yer aldılar. Bu nedenle Antakya vilayeti yakınlarındaki “Kusayr”’25 aileye iktâ olarak verilmişti. Kuzey Suriye’nin siyasi hayatında oldukça belirgin konuma gelen aile, zaman zaman faaliyet sahasını Anadolu içlerine ve Suriye geneline de yaymıştır. Memlük döneminde Canpolat ailesi Kilis ve Com bölgelerindeki konargöçerlerden sorumlu tutulmuş ve Osmanlıda olduğu gibi Ekrâd beyleri olarak muamele görmüşlerdir. Canpolat Bey’in babası Kasım bey, Memlüklere bağlı siyasi yaşamını sürdürürken Memlük yönetimi ile ters düşmüş, onun yerine Yezidî şeyhlerinin evladından Şeyh İzzeddin’e Azez ve Kilis bölgesinin beyliği verilmiştir. Beyliğin Kasım Bey’den alınması, bölgeye girmeye hazırlanan Osmanlı yönetimi ile Kasım Bey arasında yeni irtibatların da ortaya çıkmasını temin etmiş olmalıdır. Zaten Yavuz’un bölgeye gelmesiyle de Kasım Bey Çerkez Hayri Bey ile işbirliği yaparak padişaha bağlılığını bildirmişti.

Kasım Bey Yavuz’un seferi tamamlayarak İstanbul’a dönmesi üzerine onunla İstanbul’a geldi, yanında da henüz küçük yaşta olan oğlu Canpolat da bulunmaktaydı.27Şeyh İzzeddin Karaca paşa ile Halep’te kalmış ve paşayı kışkırtarak Kasım Bey’in bölgeye tekrar bey olarak tayin edilmesi durumunda büyük isyanların çıkacağını söyleyerek paşayı ikna etmişti. Paşa’nın da Yavuz’u ikna etmesi ile de Kasım Paşa İstanbul’da idam ettirilmiş, oğlu Canpolat da müteferrika olarak sarayda eğitilmek üzere alı konulmuştur.Bu dönemde Kilis ve Ekrâd Sancakbeyliği Şeyh İzzeddin Bey’e kalmıştı. Elimizdeki 1536 nolu tahrir defterinde İzzeddin Bey “Liva-i Ekrâd Mirlivası” olarak geçmektedir.281519’daki ilk tahrir esnasında Kilis ve civarının bağımsız sancak merkezi olmayıp Halep Vilayetine tabi nahiye olarak kaydedilmiş olmaları nedeniyle gelirleri Halep sancakbeyine bırakılmıştı. Şeyh İzzedin Bey bu göreve 1527’de getirilmiş ve sancağın ilk tahrir defteri olan 1536’ tarihli tapu tahrir defterinde Kilis şehrine ait vergi gelirlerinden bir kısmı ve konar-göçerlerin bir kısım vergileri sancakbeyi geliri olarak Şehy İzzeddin’e bağlanmıştır.29Şeyh İzzeddin bölgede yaşayan konar-göçer gruplar üzerinde birleştirici fonksiyon oynadı ve kendi döneminden sonra bile Kilis ve Ekrâd Sancağına tabi olan konar-göçerlere “Ekrad-ı İzzeddinli” veya”Ekrad-ı Okçu İzzedinli” Yörükleri denildi. İzzeddin Bey yaklaşık on yıl kadar görevde kaldıktan sonra yerine bir erkek evlat bırakmadan öldü. İzzeddin Bey den sonra Kilis ve Ekrâd Sancağının yönetimi Adıyaman Beylerine geçti ve bir süre böyle devam etti. Ruus defteri kayıtlarından 1550-51 tarihli defterlere göre Kilis Sancağı 953 H.’de eski Duhak Beyi Budak Bey’e verilmiştir. Daha sonra Canpolat Bey’e de eski Maarra Sancakbeyi olduğunu bildirilerek Gurre-i Zilkade 955 H.’de 236.500 akçe has geliri ile verilmiştir.30Canpolat Bey 1550-51 tarihinde sancakbeyliği görevini üzerine aldıktan sonra, bölgede düzen sağlamış, 31vergi gelirlerinde ve imar faaliyetlerinde artış görülmüştür. Kilis Şehri büyük oranda îmardan geçerek,32 sancağın her yanında dirlik ve düzenliği sağladı.33 Kıbrıs’ın alınmasına bil fiil katılmasa bile o zamanda hayattaydı, 34 bu hizmeti ve Kıbrıs seferinde yardımı nedeniyle ödüllendirildi.35Ölümünden sonra Oğulları Habib Bey ve Hüseyin Bey arasında sancakbeyliğini ele geçirmek için mücadeleler yaşandı.36 Bu birkaç yıl devam etti. Bir süre Habib Bey Kilis sancakbeyliği yaptı. Daha sonra kesin olarak Kilis Beyliği Hüseyin Bey’e verildi. Hüseyin Bey, Osmanlı ordusuyla Doğu Anadolu’da ve Gürcistan’da savaşmaya gitti; 1578’de de İranlılara karşı savaştı. 1581’de Halep Emîri oldu. Burada kendisine düşmanlar edinmiş ve borçlanmış olabilir. İki yıl sonra ise, Osmanlıların İran Şahı Muhammed Hüdabende’den Erivan’ı aldığı savaşta Cağalazade Yusuf Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunda ikinci adam olarak savaştı. Bundan sonra payitaht bilinmeyen bir nedenle, Canpolat kardeşleri Kilis’ten uzaklaştırıp ocaklığın yönetimini Dev Süleyman’a verdi. Osmanlı hazinesini büyük miktarda borçlandırdığı için Hüseyin Paşa Halep’te hapse attırıldı; 37 gücünü tümüyle silmek amacıyla bütün kişisel mallarına el konulup çok indirimli bir bedelle sattırıldı.38Habib Bey ise görevden alındıktan sonra Halep’teki sarayında oturmaktaydı.39Hüseyin Bey daha sonra payitaht gözünde aklandı ve görevi tekrar iade edildi. 5 Cemaziyel Evvel 995 tarihinde Haleb beylerbeyine yazılan fermanla Hüseyin Bey Halep muhafazası için görevlendirildi.40Bu tarihten sonra Canpolatoğlu Hüseyin Paşanın siyasi kariyeri hızla yükselmeye başladı. Sancağın askeri gücünü arttırdığı gibi, Kuzey Suriye ve Suriye’de çok etkin duruma geldi. Yeğeni Ali’yi Halep Beylerbeyliğine getirdi. Daha sonra İran seferine askerleri ile birlikte geç katıldığı gerekçesi ile Çağalazade Sinan Paşa tarafından suçlu görülerek idam ettirildi. Halep’te vali olarak görev yapan Ali Paşa’da sadrazamın kararına tepki olarak büyük çapta isyan başlattı. Kuzey Suriye’de Halep merkezli bağımsız bir devlet kurmak istedi. Bu amaçla Taskona dükü Ferdinand ile irtibata geçti. Ali Paşa’ya Dürzî Emir Fahreddin bin Maan da yardımda bulundu. İsyan 1608’de Kuyucu Murat Paşa idaresinde Osmanlı ordusunun Canpolatoğlu Ali Paşayı Uluç Ovasında bozguna uğratması ile neticelendi.(29 Cemaziü’l- âhir 1016/21 Ekim 1607) İsyanın bastırılmasından sonra Canpolatoğlu ailesinin büyük kısmı şehirden çıkarıldı.41Canpolatoğlu Ali Paşa padişah tarafından affedilerek Budin’e sancakbeyi olarak görevlendirildi. Ama Kuyucu Murat Paşanın idamını istemesi nedeniyle Budin’deboğduruldu. Ailenin geri kalan üyeleri Lübnan taraflarında Dürzilerin arasında siyasi etkilerini devam ettirmeye çalıştılar. Hatta bu sahadaki faaliyetleri günümüze kadar devam etmiştir.

Kaynak:Kısmen kilis.gov.tr

Önemli Şahsiyetleri:

1-Canpolat Bey

Sum ve Kilis emiri olan Kasım Bey'in oğludur. Mısır'dan döndükten sonrababasıyla biriikte İstanbul'a gitti. Babası, Halep Beylerbeyi Kerçet Paşa'nın hilesi sonucu öldürüldü. Canbolat Bey ise, Enderüni Hümayun'a girdi Kanuni Sultan Süleyman zamanında askeri mesleğine başladı. Sultan ile biriikte Belgrad,Moldavya ve Rodos Adası'nın savaşına katıldı. Cesaret ve kahramanlığıyla Sultan'ın sevgisini kazandı. Hükümdariığı gerçekleştikten sonra Sultan'ın ferma¬nı ile babasının mülkü, kendisine iade edildi. İyi bir yönetim anlayışıyla memle¬ketini idare etti. Sultan'ın kaybolan ve mücevheratla süslenmiş kılıcını bulup ge¬tiren Canpolat, Sultan'ın daha çok güvenini kazandı.Doksan yaşındayken, H.980 (M. 1572) yılında vefat eden Canpolat Bey, büyük dede ve fazilet sahibi olan Canpolat ailesinin kumcusudur. Şerefname'deCanpolat Bey'in 70 çocuk sahibi olduğu yazılıdır.

2-CaferBey

Bu Emir Canpulad Aşiretinin ilk Reisi Canpolat Bey'in oğludur. Babasından sonra emir oldu. Lala Mustafa Paşa ile biriikte Şirvan Sa¬vaşı'na katıldı. Kerçetdağ yakınlarında attan düşerek öldü.

3-Habip Bey

Emir Canpolat'ın oğludur. Kanuni Sultan Süleyman tarafindan Kilis emiri olarak tayin edildi. Kardeşi Cafer Bey'in ölümünden sonra Kars muhasarasına katıldı. Muhasara esnasında Komutan Mustafa Paşa'dan geri kaldığı için azarlandı. Kilis Livası kendisinden alınarak kardeşi Hüseyin Bey'e verildi. Bunun üzerine Habip Bey, İstanbul'a gidip Sinan Paşa'ya yaklaşmayı başardı. Kilis Livasını ikinci kez geri aldı. Üç yıl sonra tekrar azl edilerek, öldürüldü.

4-Hüseyin Paşa

Hüseyin Paşa da Canpolat Bey'inoğludur. Hüseyin Paşa, Habip Bey'in ölümünden sonra Kilis hakimi oldu. Kardeşi ise, bu yörenin emiriydi. Kardeşinden sonra gönüllü olarak Osmanlı Devleti'nin himayesine girdi. Osmanlı Devleti tarafından kendisine Paşa lakabı verildi.H.992 (M. 1584) yılında Musul Valiliği'ne atandı. Bir süre sonra Trablusşam'agitti. Kürtler adlı kitaba göre Hüseyin Paşa, Trablusşam'da görevini yaparken,buraya bağlı olan Kilis imaretinde bazı olaylar meydana gelir. Sultan'ın on binparça altınını alan bir ikisi, Kilis bölgesinde öldürülür. Bu olay Hüseyin Paşa'nınüstüne atılır. Ancak, H.lOOl (M. 1593) yılında Hüseyin Paşa'nın bu olayla birilişkisinin olmadığı ortaya çıkar. H.1014 (M. 1605) yılında Halep Beylerbeyi olarak tayin edilen Hüseyin Paşa, bu görevini sürdürürken vefat etti.^^^^ Komografya'da müddebir olan Hüseyin Paşa, bilgisi derya gibiydi

5-Hüseyin Han

Bu da Canpolat Bey'in soyundan Mustafa Paşa'nın oğludur. H. 1075 (M. 1664)yılında Osmanlı Devleti tarafından kendisine. Mir Ahuri Evvel rütbesi verildi.H.1082 (M. 1671) yılında bakan yetkisiyle Bosna Valiliği'ne atandı. İki yıl sonraMısır Valiliği'ne tayin edildi. Buradan da Van'a gönderilen Hüseyin Han, Van'daöldü. (Sicil-i Osmani)

6-Ali bin Ahmet bin Canbulad(El Emir Ali bin Ahmet bin Canbulad)

Açık adı. El Emir Ali bin Ahmet bin Canbulad bin Kasım el-Kürdi el-Kasıri'dir.Dedesi olan Canbolad Halep'teki Kürtlerin emiriydi. El Maane, Kilis ve Elazığ vilayetlerinin hükümdariığını üstlendi. Büyük şöhrete kavuşan bu emirinadı her tarafta duyulmaktaydı.Emir Ali, El Aziziye (Kilis'in yanındaki Elaziz olabilir) hükümetinin başın¬dayken amcası Hüseyin Paşa devlete destek vermediğinden dolayı Van'da vezir¬lik yapan Çağal Sinan Paşa tarafindan öldürülünce. Emir Ali hükümete karşı is¬yan başlattı. On binden fazla asker topladı. Bunu duyan Akkar ve Trablus hü¬kümdan Emir Yusuf bin Seyfa, ayaklanmayı bastırmak için Şam'daki ordununkomutanlığını üstlenmek istedi. Bu isteği kabul edilince Emir Yusuf ile EmirAli'nin ordulan Hama yakınlannda karşılaştılar. Bu savaşta Emir Yusuf yenilgi¬ye uğrayarak, kendisine yakın dört adamıyla biriikte Şam'a kaçtı. Emir AliŞam'ı ele geçirmek amacıyla Derviş bin Habip bin Canbolad'ı Şam'a gönderdi.Bu ordu Baalbek'e ilerleyerek, herhangi bir savunmayla karşılanmaksızın şehregirdi. H.1016 (M.1607) yılında Şam ordusuyla ikinci kez çarpışarak, buradakiKürt bölgesine yerleşti.Bu sırada Yusuf Paşa ile banşan Emir Ali, Yusuf Paşa'nın kızıyla evlendi.Halep bölgesine giderken, Humus'u Yusuf Paşa'ya bıraktı. Osmanlı komutanıMurat Paşa'nın büyük bir orduyla buraya saldın düzenlemesine kadar, bu bölgeOsmanlı Develiti'nin otoritesinden bağımsız bir şekilde yönetildi.Emir Ali ile Murat Paşa arasında yaşanan üç günlük çatışmadan sonra EmirAli yenilerek, Halep'e kaçtı. Ailesini Halep Kalesi'ne yerieştirdikten sonra yandaşlarıylabiriikte Malatya'ya geri döndü. Ancak Murat Paşa peşini bırakmaya¬rak, onu izlemeye ve adamlannı tek tek öl dürmeye başladı. Murat Paşa Halep'eyetişip halka güven verdikten sonra şehrin tamamını ele geçirdi. Burada EmirAli'nin mallarına el koyarak, Canbolad ailesine mensup olan herkesi öldürdü.Emir Ali ise Bursa'ya giderek, hükümdara teslim oldu. Buradan da istanbul'a gidip Sultan'la görüştü. Sultan kendisini af ederek, onu H.1020 (M. 1611) yılındaTamşuvar'a vali olarak atadı. (Hulasatül Eser Shf. 135)

7-Zeynep Hatun

Canpolat Mansur'un eşi olan Zeynep Hatun, iyilik ve yardımseverliğiyle ünlüydü. Halep'teki El Medrese el-Haşimiye'nin doğusundaki El Nasıriye Hanakası(Şeyhlerin Misafirhanesi)'nin karşısındaki El Medrese el-Zeynebiye de Zey¬nep Hatun'un eseridir. Servetinin bir kısmını bu medrese ve camiye vakfetti.(Tarihi Halep)

 

 

Alıntı Kaynakları:

1-Meşahir-ul Ekrad

2-M.E.Z.Beg tarixi-Kurd-u Kurdistan

3-Şerefname

UYARI: SİTEMİZİN TÜM HAKLARI SAKLI OLUP, İNTERNET ÜZERİNDEN YAYIN YAPMAKTADIR.
BİLGİLER İZİNSİZ VE KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ. 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder